BLOG

Volvo Neden Sağlam?

Volvo Neden Sağlam?

Volvo Neden Sağlam? Dünya’nın En Sağlam Aracı

Volvo Neden Sağlam ? sorusunu illa ki duymuşsunuzdur. Gelin bu yazımızda Volvo’nun kuruluşundan başlayarak geçmişini inceleyelim ve Volvo Neden Sağlam ? sorusunun cevabını hep birlikte öğrenelim.

Volvo İsveç kökenli bir markadır. Kuruluş yılı 1927 olarak geçer. Logosunda kullandığı çelik şeritler mitolojide dayanıklılığı simgeler. Bu anlam doğrultusunda kurulduğu yıl olan 1927’de Volvo özel olarak bu logoyu tasarlatmıştır.

Dünyada en çok kullanılan tır, iş makineleri, endüstriyel motorlar Volvo markasına aittir. Araçlarının kaliteli oluşu sebebiyle kısa sürede dünya çapında bir marka olmuştur. İlk büyük başarısı 1930’lu yıllarda Avrupa’ya 600’den fazla araç satmasıdır.

Dünya pazarında yerini alışı olarak 2. Dünya Savaşı’nı gösterebiliriz. 2. Dünya Savaşı sonrasında özellikle kamyon satışı artmıştır. Araçların sağlamlığını ve konforunu gören müşteriler sayesinde en büyük reklamı yapılmış ve Volvo dünya pazarında büyük bir payı kendisine ayırmıştır. Günümüzde de sağlamlık ve lüks denilince akla ilk gelen araç Volvo olmaktadır.

İlk otobüs kasasını 1927 yılında üreten firma, ilk özel şasisini ise 1934 yılında üretti. Uçak motoru üretmesi 1940lı yıllara dayanır. Günümüzde binek araçlardan finansa kadar pek çok sektörde yer alan Volvo 2010 yılında Çinli Geely’ye satılmıştır.

Peki güvenlik denince neden akla Volvo geliyor? Volvo ne gibi yeniliklere imza attı ki adını güvenlikle özdeşleştirebildi? Gelin hep birlikte inceleyelim.

Volvo’nun yeniliklerine başladığı yıl olarak 1944’ü gösterebiliriz. Bu tarihten sonra güvenlikle alakalı yeniliklerini sürekli arttırdı. Güvenliğin bu derece üst düzey olması sayesinde Volvo kişisel araçlar için tercih edilmeyi bir üst noktaya taşıdı. Artık devletler de güvenli olması sebebiyle Volvo tercih etmeye başladı. Böylece Volvo artık dünya devleri arasında yer almaya başladı. Rakipleri eskisi gibi alt düzey markalar değildi. Volvo kendine rakip olarak Mercedes BMW gibi üst düzey markaları seçti.

Güvenlik yeniliklerine başladığı yıl olarak 1944’ü söylemiştik. Volvo 1944’te lamine camını keşfetti. Bünyesinde çalışmakta olan başarılı mühendis Nils Bohlin, 1958 yılında emniyet kemerini buldu. 1958 yılına kadar hiçbir araçta emniyet kemeri yoktu. 1959 yılına geldiğimizde Volvo’nun her aracında emniyet kemeri bulunmaktaydı. Emniyet kemerinin insan hayatı üzerindeki etkilerinin bariz şekilde görülmesiyle bu yenilik, yenilik olmaktan çıkmıştı. Devrim olarak nitelendiriliyordu.

1944 yılına tekrar dönüyoruz. Lamine camı haricinde yeni bir şey daha yapılmıştı. Volvo bu tarihte güvenlik kafesi yapmıştı. Bu sayede ilk kafesli otomobil imzası yine Volvo’ya aitti. Lamine camla bir araya gelen bu yenilikler kazalarda insan hayatı konusunda hükmü veren şey konumundaydı. Çünkü lamine cam kaza anında kırılıyor fakat etrafa saçılmıyor böylece ne şoföre ne de yolculara hiçbir zarar vermiyordu. Emniyet kemeri sayesinde kafesli otomobillerde olan yolcular büyük bir koruma altındaydı. Diğer araçlar paramparça olup içindeki insanların büyük yaralar alması ya da ölümüyle sonuçlanırken Volvo araçlarındaki kişiler ufak tefek sarsıntılarla kazayı atlatıyordu.

1950’li yıllara geldiğimizde tek yenilik emniyet kemeri değildi. Ön camda buzlanmayı engelleyen bir sistem geliştirilmişti. Araç seyir halindeyken ön camda buzlanma olması hem şoförü hem araç içindeki yolcuları hem de etrafındaki araçları riske atan bir durumdu. Buzlanmayı engelleyen sistem sayesinde artık kişiler daha güvendeydi. Şoför için de rahat bir sürüş konforu sağlanıyordu.

Ön camda buzlanmayı engelleyen sistem ve emniyet kemerinin üstüne doldurulmuş ön panel yeniliği de eklendi. Bu sistem sayesinde herhangi bir çarpışma durumunda hasarın minimuma indirilmesi hedefleniyordu. Volvo yaptığı güvenlik yeniliklerine sürekli yenisini ekliyordu, asla elindekilerle yetinmiyordu.

Yaptığı bunca yeniliği dünyaya da tanıtmak gerekiyordu. Tanıtım ve reklam için günümüzdeki kadar imkan olmadığı için yavaş ama emin adımlarla tanıtımlar yapılması gerekiyordu. Böylece Volvo buluşlarını dünyaya tanıtmaya 1960’lı yıllarda önem vermeye başladı. 1970’li yıllara gelindiğinde tüm dünya Volvo=Güvenlik olarak biliyordu.

Bu süreçte Volvo sadece reklam yapmakla kalmadı. Yaptığı buluşlarla yetinmedi ve kendini geliştirmeye sürekli devam etti. Araç bebek koltuğu, güvenlikli kapı kilitleri, emniyet kemeri hatırlatıcısı, darbe emici direksiyon, güvenlik arttırıcı minder gibi buluşlarıyla gücüne güç katmaya devam etti. Bu yenilikler volvo neden sağlam sorusunun cevabı olmak için yeterliydi.

80’li ve 90’lı yıllarda güvenlik üzerine çalışmalarını hız kesmeden sürdüren Volvo; su altı koruma sistemi, otomatik emniyet kemeri, omurga koruma sistemi ve güçlendirilmiş arka koltuklar üretti. Böylece Volvo’da yolculuk edenlerin olası kaza durumlarında ölme, sakatlanma ve yaralanma ihtimalleri diğer araç yolcularına göre çok daha azaldı.

Son yıllarda gelişen teknoloji etkisiyle Volvo da buluşlarını geliştirdi. Teknolojileri araçlarına entegre ederek güvenliği had safhaya çıkardı. Günümüzde en güvenli araç denilince akla hala Volvo gelmektedir. Böyle de devam edecek gibi görünüyor.